TMMOB Samsun İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri İshak Memişoğlu, Çarşamba Eğercili Mahallesi'ne yapılan biyokütle enerji santrali ile ilgili açıklama yaptı.
Memişoğlu, "Çarşamba Ovası'nın sahipleri öncelikli olarak ovada ikamet eden, tarım ve hayvancılıkla geçmini sağlayan ve sayıları 30 bini bulan çiftçi ve onların aileleridir" dedi.
"Son günlerde, biyokütle enerji için 'yeşil enerji' tanımı kullanılarak, Biyokütle Enerji Santrali için adeta aklama faaliyeti başlatıldığı görülmektedir" diyen İshak Memişoğlu, "Yöre insanı birçok demokratik yolu, yöntemi kullanarak santrale karşı çıkarken ve kendi imkanlarını kullanarak açtıkları davalarla, yaptıkları eylemler ile santrale karşı duruşlarını kararlılıkla ortaya koymuş, hukuk önünde de haklılıklarını ispatlamıştır. Meşru hak arama eylemlerinin ve kamuoyu yaratma çabalarının devlet ve millet düşmanlığı olarak nitelendirilmesi kabul edilemez" diye konuştu.
"Mücadelenin 'karalama, aldatma amaçlı, kara propaganda' gibi sözlerle nitelendirilmesi haksızlık ve saygısızlıktır" ifadelerini kullanan Memişoğlu, "Buradaki mücadelenin temeli, nitelikli tarım alanı olan Çarşamba ovası sınırları içerisinde kurulan bu santrale karşı çıkmak olup, bu tür santrallerin tümden yapılmasına karşı çıkmak değildir. Aksine tarımdışı bölgelerde kurulmasına hiçkimsenin itirazı yoktur" dedi.
SÜRECİ TAKİP EDİYORUZ
Kurul Sekreteri Memişoğlu, "TMMOB ve bağlı meslek odaları tarafından ana omurgası oluşturulan SAMÇEP de bu ilkelerden hareket etmekte ve bu mücadelenin içinde halkın yanında yer almaktadır. Dolayısıyla ne TMMOB’nin ne de SAMÇEP’in herhangi bir siyasi partinin, çıkar çevresinin, güdümünde olması, söz konusu değildir. Hukuk çerçevesi içerisinde kentsel ve kırsal alanları, koruma alanlarını ve doğal kültürel mirası kamu yararına korumak için çalışan ve kamu kurumu niteliğinde kuruluş olan meslek örgütleri olarak çabalarımızı sürdürmekte, görüş ve eleştirilerimizi kamuoyu ile paylaşmakta kararlı olduğumuzu kamuoyu önünde bir kez daha ifade ediyoruz."
Memişoğlu, "Çarşamba Ovası'nın sahipleri öncelikli olarak ovada ikamet eden, tarım ve hayvancılıkla geçmini sağlayan ve sayıları 30 bini bulan çiftçi ve onların aileleridir" dedi.
"Son günlerde, biyokütle enerji için 'yeşil enerji' tanımı kullanılarak, Biyokütle Enerji Santrali için adeta aklama faaliyeti başlatıldığı görülmektedir" diyen İshak Memişoğlu, "Yöre insanı birçok demokratik yolu, yöntemi kullanarak santrale karşı çıkarken ve kendi imkanlarını kullanarak açtıkları davalarla, yaptıkları eylemler ile santrale karşı duruşlarını kararlılıkla ortaya koymuş, hukuk önünde de haklılıklarını ispatlamıştır. Meşru hak arama eylemlerinin ve kamuoyu yaratma çabalarının devlet ve millet düşmanlığı olarak nitelendirilmesi kabul edilemez" diye konuştu.
"Mücadelenin 'karalama, aldatma amaçlı, kara propaganda' gibi sözlerle nitelendirilmesi haksızlık ve saygısızlıktır" ifadelerini kullanan Memişoğlu, "Buradaki mücadelenin temeli, nitelikli tarım alanı olan Çarşamba ovası sınırları içerisinde kurulan bu santrale karşı çıkmak olup, bu tür santrallerin tümden yapılmasına karşı çıkmak değildir. Aksine tarımdışı bölgelerde kurulmasına hiçkimsenin itirazı yoktur" dedi.
SÜRECİ TAKİP EDİYORUZ
Kurul Sekreteri Memişoğlu, "TMMOB ve bağlı meslek odaları tarafından ana omurgası oluşturulan SAMÇEP de bu ilkelerden hareket etmekte ve bu mücadelenin içinde halkın yanında yer almaktadır. Dolayısıyla ne TMMOB’nin ne de SAMÇEP’in herhangi bir siyasi partinin, çıkar çevresinin, güdümünde olması, söz konusu değildir. Hukuk çerçevesi içerisinde kentsel ve kırsal alanları, koruma alanlarını ve doğal kültürel mirası kamu yararına korumak için çalışan ve kamu kurumu niteliğinde kuruluş olan meslek örgütleri olarak çabalarımızı sürdürmekte, görüş ve eleştirilerimizi kamuoyu ile paylaşmakta kararlı olduğumuzu kamuoyu önünde bir kez daha ifade ediyoruz."