Samsun'un Çarşamba İlçesi Eğercili Mahallesi'ne kurulan biyokütle enerji santrali ile ilgili emekli ziraat teknisyeni Erol Kılıç, biyokütle enerji santrali yerine üreticinin sulama yapabilmesi için sulama barajı projesi ve Şeker Fabrikası’nın bacasının tüttürülmesine önem verilmeli şeklinde konuştu.
1970’li yıllarda ilçede DSİ tarafından sulama kanallarının açılmaya başladığını dile getiren Kılıç, “Ülkemizin en önemli ovalarından biri olan Çarşamba Ovası’na sahibiz. Ovamızdaki tarım arazileri dünyanın en verimli topraklarına sahiptir. Ovamızda üretilen ürünler; tarla mahsulleri olarak çeltik, buğday, soya, ayçiçeği, şeker pancarı ve tütün ürünleriydi. Ayrıca tarla sebzeciliği ve seracılıkta ilçemizde yapılıyor. Daha önceleri buğday üretip TMO'ya, tütün üretip Tekel’e satardık. Tütün üretimi yasaklandığı için artık üretemiyoruz. Şimdi sigara için tütün ABD'den geliyor. Buğdayı da samanı da ithal eder olduk. 1970’li yıllarda ilçemizde sel meydana geldi ve topraklarımızı denize kadar sürükledi. Çarşamba’yı sel almaması için belli aralıklarla suların tahliyesi için su tahliye kanalları açıldı. Sonradan ova topraklarının sulanması için sulama barajı yapılmak istendi. Sulama kanalları daha sonra beton kanallara dönüştürüldü. Ancak şu anda sulama için ilçemizde ne yazık ki hiçbir faaliyet yok. Sulama barajının ilçemizde başlandığı gibi bitirilebilmesi için Samsun Valimizi ve Çarşamba Kaymakamımızı devletin diğer kurumları ile birlikte projeye sahip çıkmasını istiyorum. Eğer sulama barajı ilçemizde yapılırsa topraklarımız sulanır, alınan verim iki katına çıkar. Bu sayede hem üretici kazanır hem de devletimiz kazanır. Bölgemizde sulu tarıma geçilmesi durumunda üretilen ürün çeşidi artar ve şeker pancarı üretimi de artar" şeklinde konuştu.
Şeker Fabrikası’nın muhakkak çalışması gerektiğini dile getiren emekli ziraat teknisyeni, "Şeker Fabrikası’nın ihtiyacı olan ürün yetiştirildiği takdirde hem fabrika çalışır hem de pancarın küspesiyle beslenen hayvancılık gelişir. Üretimi sağlamak için de ürüne iyi bir fiyat verilmesi gerekiyor. Şeker Fabrikası’nın Çarşamba’da yeniden faaliyete başlaması da ilçe ekonomisine büyük katkı sağlar" diye devam etti.
Erol Kılıç sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Eğercili Mahallesi’nde biyokütle enerji santrali temeli atıldı ve inşaatı sürüyor. Bu santral çalışmaya başlarsa bütün canlılar için gerekli olan hava ve suyumuz kirlenecek. O santralden çıkan suyu içecek olan hayvanlar zehirlenip ölecek, insanlarda pis hava solumak zorunda kalacak. Bu kirliliğin önüne geçmek için bütün devlet yetkililerinden bu santrali durdurmalarını bölge halkı olarak istiyoruz. Zehir santrali ile ilgili Samsun 3. İdare Mahkemesi’nin vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararı sonrasında Samsun Bölge İdare Mahkemesi tesisin inşaatının devam etmesine karar verdi. Bölgeye zehir saçacak olan böyle bir tesisi Çarşamba ve Samsun halkı olarak istemiyoruz. Santral yerine sulama barajı ve Şeker Fabrikası’na önem verilmesini istiyoruz."
1970’li yıllarda ilçede DSİ tarafından sulama kanallarının açılmaya başladığını dile getiren Kılıç, “Ülkemizin en önemli ovalarından biri olan Çarşamba Ovası’na sahibiz. Ovamızdaki tarım arazileri dünyanın en verimli topraklarına sahiptir. Ovamızda üretilen ürünler; tarla mahsulleri olarak çeltik, buğday, soya, ayçiçeği, şeker pancarı ve tütün ürünleriydi. Ayrıca tarla sebzeciliği ve seracılıkta ilçemizde yapılıyor. Daha önceleri buğday üretip TMO'ya, tütün üretip Tekel’e satardık. Tütün üretimi yasaklandığı için artık üretemiyoruz. Şimdi sigara için tütün ABD'den geliyor. Buğdayı da samanı da ithal eder olduk. 1970’li yıllarda ilçemizde sel meydana geldi ve topraklarımızı denize kadar sürükledi. Çarşamba’yı sel almaması için belli aralıklarla suların tahliyesi için su tahliye kanalları açıldı. Sonradan ova topraklarının sulanması için sulama barajı yapılmak istendi. Sulama kanalları daha sonra beton kanallara dönüştürüldü. Ancak şu anda sulama için ilçemizde ne yazık ki hiçbir faaliyet yok. Sulama barajının ilçemizde başlandığı gibi bitirilebilmesi için Samsun Valimizi ve Çarşamba Kaymakamımızı devletin diğer kurumları ile birlikte projeye sahip çıkmasını istiyorum. Eğer sulama barajı ilçemizde yapılırsa topraklarımız sulanır, alınan verim iki katına çıkar. Bu sayede hem üretici kazanır hem de devletimiz kazanır. Bölgemizde sulu tarıma geçilmesi durumunda üretilen ürün çeşidi artar ve şeker pancarı üretimi de artar" şeklinde konuştu.
Şeker Fabrikası’nın muhakkak çalışması gerektiğini dile getiren emekli ziraat teknisyeni, "Şeker Fabrikası’nın ihtiyacı olan ürün yetiştirildiği takdirde hem fabrika çalışır hem de pancarın küspesiyle beslenen hayvancılık gelişir. Üretimi sağlamak için de ürüne iyi bir fiyat verilmesi gerekiyor. Şeker Fabrikası’nın Çarşamba’da yeniden faaliyete başlaması da ilçe ekonomisine büyük katkı sağlar" diye devam etti.
Erol Kılıç sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Eğercili Mahallesi’nde biyokütle enerji santrali temeli atıldı ve inşaatı sürüyor. Bu santral çalışmaya başlarsa bütün canlılar için gerekli olan hava ve suyumuz kirlenecek. O santralden çıkan suyu içecek olan hayvanlar zehirlenip ölecek, insanlarda pis hava solumak zorunda kalacak. Bu kirliliğin önüne geçmek için bütün devlet yetkililerinden bu santrali durdurmalarını bölge halkı olarak istiyoruz. Zehir santrali ile ilgili Samsun 3. İdare Mahkemesi’nin vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararı sonrasında Samsun Bölge İdare Mahkemesi tesisin inşaatının devam etmesine karar verdi. Bölgeye zehir saçacak olan böyle bir tesisi Çarşamba ve Samsun halkı olarak istemiyoruz. Santral yerine sulama barajı ve Şeker Fabrikası’na önem verilmesini istiyoruz."