Samsun Büyükşehir Belediyesi, Canik ilçesi Karşıyaka Mahallesi'ne otopark yapmak için 2020 yılında çalışmalara başlamış, pandemi döneminde Terakki, Tevfik İleri, İncesu ve Silahtarağa Sokak'ta iki ada üzerindeki binalar için kamulaştırma başlatmıştı.Bölgede bazı evler yıkılırken, 'kendilerine düşük kamulaştırma bedeli önerilen' vatandaşlar ise eylem yaparak seslerini duyurmaya çalıştı. MÜLKİYET HAKKININ GASPIDIR
Silahtarağa Sokak'ta gerçekleştirilen buluşmada konuşan mahalle sakinlerinden Ahmet Kaya, "Biz bu eylemimizle sadece hakkımızı savunmak ve bir kere daha mağduriyetimizi dile getirmek istedik. Yetkili kurumlarımızın ve devlet büyüklerimizin sesimize kulak vermelerini istiyoruz. Öncelikle pandemi döneminden başlayarak Samsun Büyükşehir Belediyesi, mahallemizde otopark yaptırma gerekçesiyle ikamet ettiğimiz daireleri kamulaştırırken, dairelerimize biçtiği kamulaştırma bedeli, enflasyon şartlarına kesinlikle uygun değildir. Dairelerimize SBB tarafından 170 bin ile 200 bin lira arasında bir değer biçilmektedir. Bu parayla biz normal standartlarda bir daire alamayız. Kamulaştırmayı gerekçe göstererek Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin mahkeme yoluyla tapularımıza el koyması mülkiyet hakkının gaspıdır. Bu girişimi kabul etmiyoruz" dedi.KIŞ KAPIDA SOKAĞA ATILIYORUZ
Ahmet Kaya, şöyle konuştu; "Biz devletimize ve yasalarımıza saygılıyız ve her zaman devletimizden yanayız. Ama kendi mülkiyet hakkımızın gasp edilmesine rıza gösteremeyiz. Muhitimize otopark ve çevre düzenlemesi yapılacağı dile getiriliyor fakat burada biz mağdur ediliyoruz. O nedenle devlet büyüklerimizden bize sahip çıkmalarını istiyoruz. Burada 20’nin üzerinde daireden bahsediyoruz. Yaşanan sorunla ilgili birçok mağduriyet söz konusu. Kış ayı yaklaşırken bizi resmen sokağa atıyorlar. Mahalle sakinlerimizden Ahmet Memiş Beyin bir yakını kanser hastası ve tedavisi halen sürüyor. Bu amcamız aynı zamanda dört tane yetim çocuğa bakıyor. Bu insanlara yazık günah değil mi? Kendi tapulu dairemizden kapı dışarı edilerek kiraya mahkum ediliyoruz. O nedenle yetkililerimizi acilen göreve çağrıyoruz." KAMULAŞTIRMA BEDELLERİ ÇOK DÜŞÜK
Selim Serdar ise, "Ben 5 katlı bir bina sahibiyim. Kamulaştırma bedeli olarak binamıza 430 bin lira değer biçtiler. Böyle bir adalet sistemi dünyanın hangi yerinde var? Bir dairemin bedeli 70-80 bin liraya denk geliyor. Bu parayla biz nasıl ev sahibi olabiliriz? Sadece binanın dış cephesini yaptırmak için 100 bin TL masrafımız oldu. Doğalgaza sadece 120 bin TL para harcadım. Bana hiç sormadan ve danışmadan devlet elimdeki tapuyu nasıl alabilir? Hangi yasal gerekçeyle bu yapılabiliyor anlamış değilim" diye konuştu. KONU YARGIYA TAŞINDI
Fatma Taşçı, otopark yapımıyla ilgili geniş bir alana yönelik yıkım kararı verildiğini belirterek mahkemeye yaptıkları müracaat neticesinde tapularının kendilerine iade edildiğini söyledi.Sonrasında ise yeni yargı kararı ile tekrar tapularına el konulduğunu ifade eden Taşçı, "Bu kadar geniş bir alana otopark için nasıl plan proje verildiğini de anlamış değilim. Bizi evimizden çıkaracaklarsa bize para değil, hiç olmazsa oturabileceğimiz bir daire versinler ona da razıyız. Çünkü bize teklif ettikleri rakamlarla bu piyasa şartlarında daire sahibi olamayız” dedi.Hasan Kara ve Ahmet Memiş, yıllarca çalışarak ve emek vererek aldıkları dairelerin ellerinden alınmasına tepki gösterdi. Hasan Kara oturdukları binaya yıkım kararı verildiğini ifade ederken, Ahmet Memiş evinde bakmakla yükümlü olduğu kanser hastası yakını ve dört tane yetim çocuk olduğunu belirterek, yetkililerden yardım istedi.
Silahtarağa Sokak'ta gerçekleştirilen buluşmada konuşan mahalle sakinlerinden Ahmet Kaya, "Biz bu eylemimizle sadece hakkımızı savunmak ve bir kere daha mağduriyetimizi dile getirmek istedik. Yetkili kurumlarımızın ve devlet büyüklerimizin sesimize kulak vermelerini istiyoruz. Öncelikle pandemi döneminden başlayarak Samsun Büyükşehir Belediyesi, mahallemizde otopark yaptırma gerekçesiyle ikamet ettiğimiz daireleri kamulaştırırken, dairelerimize biçtiği kamulaştırma bedeli, enflasyon şartlarına kesinlikle uygun değildir. Dairelerimize SBB tarafından 170 bin ile 200 bin lira arasında bir değer biçilmektedir. Bu parayla biz normal standartlarda bir daire alamayız. Kamulaştırmayı gerekçe göstererek Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin mahkeme yoluyla tapularımıza el koyması mülkiyet hakkının gaspıdır. Bu girişimi kabul etmiyoruz" dedi.KIŞ KAPIDA SOKAĞA ATILIYORUZ
Ahmet Kaya, şöyle konuştu; "Biz devletimize ve yasalarımıza saygılıyız ve her zaman devletimizden yanayız. Ama kendi mülkiyet hakkımızın gasp edilmesine rıza gösteremeyiz. Muhitimize otopark ve çevre düzenlemesi yapılacağı dile getiriliyor fakat burada biz mağdur ediliyoruz. O nedenle devlet büyüklerimizden bize sahip çıkmalarını istiyoruz. Burada 20’nin üzerinde daireden bahsediyoruz. Yaşanan sorunla ilgili birçok mağduriyet söz konusu. Kış ayı yaklaşırken bizi resmen sokağa atıyorlar. Mahalle sakinlerimizden Ahmet Memiş Beyin bir yakını kanser hastası ve tedavisi halen sürüyor. Bu amcamız aynı zamanda dört tane yetim çocuğa bakıyor. Bu insanlara yazık günah değil mi? Kendi tapulu dairemizden kapı dışarı edilerek kiraya mahkum ediliyoruz. O nedenle yetkililerimizi acilen göreve çağrıyoruz." KAMULAŞTIRMA BEDELLERİ ÇOK DÜŞÜK
Selim Serdar ise, "Ben 5 katlı bir bina sahibiyim. Kamulaştırma bedeli olarak binamıza 430 bin lira değer biçtiler. Böyle bir adalet sistemi dünyanın hangi yerinde var? Bir dairemin bedeli 70-80 bin liraya denk geliyor. Bu parayla biz nasıl ev sahibi olabiliriz? Sadece binanın dış cephesini yaptırmak için 100 bin TL masrafımız oldu. Doğalgaza sadece 120 bin TL para harcadım. Bana hiç sormadan ve danışmadan devlet elimdeki tapuyu nasıl alabilir? Hangi yasal gerekçeyle bu yapılabiliyor anlamış değilim" diye konuştu. KONU YARGIYA TAŞINDI
Fatma Taşçı, otopark yapımıyla ilgili geniş bir alana yönelik yıkım kararı verildiğini belirterek mahkemeye yaptıkları müracaat neticesinde tapularının kendilerine iade edildiğini söyledi.Sonrasında ise yeni yargı kararı ile tekrar tapularına el konulduğunu ifade eden Taşçı, "Bu kadar geniş bir alana otopark için nasıl plan proje verildiğini de anlamış değilim. Bizi evimizden çıkaracaklarsa bize para değil, hiç olmazsa oturabileceğimiz bir daire versinler ona da razıyız. Çünkü bize teklif ettikleri rakamlarla bu piyasa şartlarında daire sahibi olamayız” dedi.Hasan Kara ve Ahmet Memiş, yıllarca çalışarak ve emek vererek aldıkları dairelerin ellerinden alınmasına tepki gösterdi. Hasan Kara oturdukları binaya yıkım kararı verildiğini ifade ederken, Ahmet Memiş evinde bakmakla yükümlü olduğu kanser hastası yakını ve dört tane yetim çocuk olduğunu belirterek, yetkililerden yardım istedi.