İstanbul başta olmak üzere Samsun'un da aralarında olduğu büyük kentlerde bulunan bazı özel hastanelerde çalışan hekimler, her ay sonu 'esnaf gibi' fatura kesmek zorunda kalıyor. Hekimler ve hastane yönetimi arasında 'mahsuplaşma dönemi' başladı.
HASTANEYE FATURA EDİYOR
Özel hastanelerde çalışan hekimler, şirket kuruyor ve ay içinde hasta sayısı, tedavi ve ameliyatlar gibi gerçekleştirdiği tüm hizmetleri faturalandırıyor. Ay sonunda hastane yönetimiyle mahsuplaşan hekimlerin çeşitli gelir vergileri ve muhasebe masrafları gibi gider kalemleri oluştu. Hekimler; her ay sonu kestikleri fatura karşılığı yaklaşık 1.500-2 bin TL arasında cebinden devlete vergi ve Bağ-Kur, muhasebeciye ödemeye yapıyor. Aynı zamanda doktorun şirket sahibi olduğu için sigortası SGK'dan Bağ-Kur'a dönüyor.
İŞİNE SON VEREBİLİYOR
Hekimlerın hastanede kullandıkları odalarına ve ameliyathanelere kira ödemeye başladıkları iddia edildi. Daha fazla hasta sayısına sahip olabilmek için son zamanlarda sosyal medyadan kişişel olarak reklam yapmaya başlayan hekimlerin sözleşmelerinde özel madde olmadıkça hastaneler; yeterli hasta sayısına sahip olmayan hekimlerin işine son verebiliyor. Özel hastaneler bir nevi hekimleri 'klinik performansına' tabi tutuyor. Bazı ünlü doktorların son zamanlarda hasta sayısında ciddi artış yaşanırken, bazı doktorların da hasta kaybı yaşadığı ve hastane yönetimleriyle sıkıntı yaşadığı iddia edildi.
SAĞLIĞIN ÖZELİ OLMAZ
Samsun Tabip Odası Başkanı Dr. Murat Erkan, sağlığın özelleşmemesi gerektiğini yıllar önce söylediklerini, hekim-hasta arasındaki ticaretin, şimdi de hekim-hastane yönetimi arasındaki ticarete dönüştüğüne dikkat çekti. Sağlıkta özelleşmenin faturasını vatandaşların ağır bir şekilde ödediğini kaydeden Dr. Erkan, "Maalesef vatandaşlarımız katkı payları, tedavi ücretleri gibi ödedikleri yüklü paralarla bunu anlamaya başladı" dedi.
HEKİM ŞİRKET KURUYOR
"Hastalarımız derken, hekimlerimizde haklarını kaybetmeye başladı" diyen Tabip Odası Başkanı Erkan, şöyle konuştu; "Özel hastanelerde hekimlerle yapılan bu şirketleşme uygulamasından haberdarız. Büyük kentlerde başladı. hekim ve hastane arasında bir anlaşma yapılıyor. Hastane, hekime 'şirket kur' diyor, ay sonu verdiği hizmetleri faturalandırmasını istiyor. Sağlık güvenceleri Bağ-Kur oldu. Hastanelerin peşinde koştuğu hastaların artık hekimler de peşinde. Örneğin hasta sayısıyla, tedavi hizmetleri ile hekimlerin klinik performansı ölçülüyor. Hastaneye kazandırmıyorsa doktorun hastaneyle olan ilişkisi kesilebiliyor. Çünkü her iki tarafta artık şitket. Bu çok yanlış. Hastalar ödedikleri paralarla mağdurdu artık hekimlerde de bu mağduriyeti görebiliriz. Sağlıkta asla ticaret olmaz." N. Alper CABBAR / Hedef Halk Gazetesi
HASTANEYE FATURA EDİYOR
Özel hastanelerde çalışan hekimler, şirket kuruyor ve ay içinde hasta sayısı, tedavi ve ameliyatlar gibi gerçekleştirdiği tüm hizmetleri faturalandırıyor. Ay sonunda hastane yönetimiyle mahsuplaşan hekimlerin çeşitli gelir vergileri ve muhasebe masrafları gibi gider kalemleri oluştu. Hekimler; her ay sonu kestikleri fatura karşılığı yaklaşık 1.500-2 bin TL arasında cebinden devlete vergi ve Bağ-Kur, muhasebeciye ödemeye yapıyor. Aynı zamanda doktorun şirket sahibi olduğu için sigortası SGK'dan Bağ-Kur'a dönüyor.
İŞİNE SON VEREBİLİYOR
Hekimlerın hastanede kullandıkları odalarına ve ameliyathanelere kira ödemeye başladıkları iddia edildi. Daha fazla hasta sayısına sahip olabilmek için son zamanlarda sosyal medyadan kişişel olarak reklam yapmaya başlayan hekimlerin sözleşmelerinde özel madde olmadıkça hastaneler; yeterli hasta sayısına sahip olmayan hekimlerin işine son verebiliyor. Özel hastaneler bir nevi hekimleri 'klinik performansına' tabi tutuyor. Bazı ünlü doktorların son zamanlarda hasta sayısında ciddi artış yaşanırken, bazı doktorların da hasta kaybı yaşadığı ve hastane yönetimleriyle sıkıntı yaşadığı iddia edildi.
SAĞLIĞIN ÖZELİ OLMAZ
Samsun Tabip Odası Başkanı Dr. Murat Erkan, sağlığın özelleşmemesi gerektiğini yıllar önce söylediklerini, hekim-hasta arasındaki ticaretin, şimdi de hekim-hastane yönetimi arasındaki ticarete dönüştüğüne dikkat çekti. Sağlıkta özelleşmenin faturasını vatandaşların ağır bir şekilde ödediğini kaydeden Dr. Erkan, "Maalesef vatandaşlarımız katkı payları, tedavi ücretleri gibi ödedikleri yüklü paralarla bunu anlamaya başladı" dedi.
HEKİM ŞİRKET KURUYOR
"Hastalarımız derken, hekimlerimizde haklarını kaybetmeye başladı" diyen Tabip Odası Başkanı Erkan, şöyle konuştu; "Özel hastanelerde hekimlerle yapılan bu şirketleşme uygulamasından haberdarız. Büyük kentlerde başladı. hekim ve hastane arasında bir anlaşma yapılıyor. Hastane, hekime 'şirket kur' diyor, ay sonu verdiği hizmetleri faturalandırmasını istiyor. Sağlık güvenceleri Bağ-Kur oldu. Hastanelerin peşinde koştuğu hastaların artık hekimler de peşinde. Örneğin hasta sayısıyla, tedavi hizmetleri ile hekimlerin klinik performansı ölçülüyor. Hastaneye kazandırmıyorsa doktorun hastaneyle olan ilişkisi kesilebiliyor. Çünkü her iki tarafta artık şitket. Bu çok yanlış. Hastalar ödedikleri paralarla mağdurdu artık hekimlerde de bu mağduriyeti görebiliriz. Sağlıkta asla ticaret olmaz." N. Alper CABBAR / Hedef Halk Gazetesi