Samsun'da vatandaşlara "ekonomik kriz var mı?" diye sorduk. Emekliler maaşının yetmediğini belirtirken, "Öyle böyle geçinmeye çalışıyoruz. Yeni kıyafet alamaz olduk, çocukların eskilerini giyiyoruz" dedi. Öğrenciler dolmuş ücretlerinden ve kitapların pahalılığından söz etti. Yurt dışı hayalinden bahsetti.
"Marketleri müze gibi gezip, çıkıyoruz" diyen vatandaşlar, "3 liralık şey 10 katına çıktı yani 30 lira. Peynir, sebze, meyve. Elektrik ve doğalgaz faturalarını söylemiyoruz bile. Artık sohbetlerimiz faturalar oldu" dedi.
İşsiz olduğunu belirten vatandaşlar, "Çocuklar evde, hanımın yüzüne bakamıyorum. Bakkala yazdır yazdır ne kadar?" derken, "Kaç yerden yardım istedim, iş veren yok. Size yemin ediyorum bu ülkede herkes kendi adamını alıyor" ifadelerini kullandı. Kendine ait iş yeri olan bir vatandaş ise krizin olmadığını savundu.

EKMEĞİ YAZDIRIYORUM
36 yaşında evli ve 4 çocuk sahibi olan Arif Ardal, işsiz olduğunu söyleyerek, "4 çocuk babasıyım. İşsizim, epeyi bir zamandır işsizim. 4 tane çocukla, evim kira ne yiyeceğim ne içeceğim? CHP'nin söylediklerinin bir çoğu haksız olabilir ama haklılık payları da var. Ekonomik kriz olarak söylediklerinin hepsinin de doğruluk payı vardır. Birisi gelsin bana ekonomik krizin olmadığını söylesin. Yok enflasyon şu kadar düştü. Yok babam öyle bir şey. Nereye düştü? Ben eşimin yüzüne bakamıyorum. Harbiden bakamıyorum yani. Nasıl bakacağım? Ekmeği şuan bakkala yazdırıyorum. Diyorum ki, abi param olunca veririm. Bu bakkal bana ne zamana kadar verecek?" dedi.
OY VERDİM PİŞMANIM
Arif Ardal, "Bu zamana kadar AK Parti'ye oy vermiş adamdım. Yerel seçimlerde değil, büyük seçimlerde. Ama pişmanım. Harbi pişmanım. Allah belamı versin ki ben onlara oy verdim. Keşke vermeseydim diyorum. Ben bunun gerçekten vebalini çekeceğim, günahı var bende. Açıyorsun A haberi Türkiye uçuyor. Doğru uçuyor. Nereye uçuyor? Uçuruma uçuyor" diye konuştu.

KRİZ MİRİZ YOK, RAHATLIK VAR
Kendine ait iş yeri olan Yadigar Asıl ise krizin olmadığını savunarak, "Kriz miriz yok. Herkes rahat. Herkes en lüks dairede otuyor. Gece hayatı sabaha kadar devam ediyor. Kiralık arabaların haddi hesabı yok. Ne krizi ya? Takmışlar Cumhurbaşkanı'na. Markete gidiyorum, sürekli kavga ediyorum. Ne yapsın bu adam? Engelliye maaş verdi. Yaşlıya evde bakım verdi. Bunlar daha önce var mıydı? O zamanda ekonomik kriz vardı. Ama bu şartlarda yaşamıyorduk. Hastane ilaç kuyruğunda insanlar birbirini yiyordu. Şimdi sepetimi salıp ilacımı alıyorum. Maaşımı her ay ATM'den çekiyorum. Herkesin cebini doldurdu, o yüzden böyle oldu. İnsanlar rahatlığa alıştığı için bu tepkiyi gösteriyorlar bence" diye konuştu.

CANIM KAŞAR PEYNİRİ ÇEKTİ ALAMADIM
2 yıllık evli olan ve Yaşardoğu Mahallesi'nde oturan Vural Sevinç, "Abi bana şuan elektrik faturası çok saçma geldi. Ben 350 lira kira veriyorum. Elektrik faturası 450 lira geldi bana. Olacak iş değil. Ben işsizim. Kaç yerden yardım istedim iş veren yok. Size yemin ediyorum bu ülkede herkes kendi adamını alıyor. Kime gitsem her tarafta görüyorum bunu. Yeni evliyim, 2 seneden beri evimize adam gibi bir şey alamıyorum yani. Markete gidiyoruz istediklerimizi alamıyoruz bu devirde. Fiyatlara bir baktık. Peynir gördük, fiyatları 25-30 lira falan, alamadım. Kaşar peyniri gördüm canım çekiyor alamıyorum. Yumurta olmuş 40 lira onu alamıyorum. Biz ne yiyeceğiz? Bu hayatta insanlar istediklerini yiyip içemezse bu yaşamın ne anlamı kaldı? Kiralar almış başını gidiyor, insanlar kafalarına göre kira koyuyorlar, kötü eve adam bin lira 2 bin lira kira istiyor" ifadelerini kullandı.
YEMEK FİYATLARI 30-40 LİRA
Pınar Tanguroğlu ise, şöyle konuştu; "Ben öğrenciyim, KPSS'ye hazırlanıyorum. Gerçekten kitap paraları geçen seneye göre 2-3 kat artmış durumda. Mesela geçen sene bir yerde bir yemek yesek 10-15 lira. Bu sene 30-40 lira. Bizi gerçekten zorluyor. Özellikle öğrenci milletini. Dolmuş paraları bile 2-3 kat arttı. İnsanlar nasıl geçinecek? Asgari ücretle bir insan nasıl ev geçindirebilir? Zor oluyor herkes için. Anlat anlat bitmez aslında ama böyle insanlar kısa kesebiliyor. Konuşmaya mecali kalmadı kimsenin artık."

DOLMUŞ FİYATLARI 5 LİRA
Üniversite öğrencisi Nazlı Keskin de, "Bence ekonomik kriz var. Ben öğrenciyim. Ulaşım en basit örnek olarak. Şu an 5 lira Samsun'da dolmuş fiyatı. Ve bazı dolmuşlar üstelik üniversite öğrencilerini öğrenci olarak kabul etmiyor. Zorlanıyoruz, ailem bu duruma yetişemiyor. Yemek ulaşım en basit şeyler bunlar. Sinema, tiyatro desek bunlar zaten çok lüks içine girdi artık. Bunlara zaten gidemiyoruz. Roman okuyacağız en basitinden ama 40-50 lira. Bunu her gün yaptığımızı yada aldığımızı düşünün imkansız. Bir sorun var ortada. Üniversitede yemek paraları da arttı. Yemektir çaydır hepsi arttı. Büyük bir sorun ve düzeltilmesi gerekiyor. Kısıyoruz yani yapamıyoruz. Bütün zorunlu şeyler lüks haline geliyor artık. En zorunlu şeyimiz ulaşım. Okula gitmek için binmem gerekiyor bir şeye sonuç olarak ama buna bile zor yetişmeye başlıyoruz artık."

VATANDAŞ TMO KUYRUĞUNDA
Emekli vatandaş Ömer Makaracı da; "3 liralık şey 10 katına çıktı yani 30 lira. Bu pidelerin tanesini 1 liraya alırken şimdi 2.5 liraya alıyorsun. Pazara gittim bu hafta en ucuz şey, patates 5 lira. sebze yiyorduk, ıspanak 15 lira, brokoli, karnıbahar 15 lira, 3 liraya yediğimiz şey 15 lira oldu. Elektrik, suyu, doğalgazı zaten saymıyoruz. Isınmasam yorganın altına girsem olur da, yiyecekte bu kadar niye? Tarım Kredi'ye uğradım, 3 gün önce 27 liraya aldığım şey şimdi 35 lira olmuş peynir. Oda Tarım Kredi'nin değil başka bir şeyin. Yağ gelecek dediler Toprak Mahsulleri Ofisi'nden, ucuz yağ gelecekmiş, kaç lira 100 küsür lira. Diğer yerde 114 lira. insanlar 10 lira kazanmak için orada 2 saat bekleyecekler. Başka bir şey yok. Karı koca emekli olduğumuz için durumumuz fena değil. Ama iyi değil yani. Gıdanın dışında hiç bir şey almıyoruz. Çocukların eskilerini, eski kıyafetlerini giyiyoruz, bak genç kıyafeti giyiyorum. Durum bu" diye konuştu.

HERKES FATURALARI KONUŞUYOR
Ev hanımı olan Naciye Ağzıbüyük, şöyle dedi; "Hem de çok yüksek derece var. Hiç abartmıyorlar, eksik bile söylüyorlar. Faturalar çok fena, marketler çok fena. Pazarlar bile fena eskisi gibi değil. Daha ne söyleyeyim? ok fena kriz var. Yüksek derecede yani. Ben ev hanımıyım. Geçiniyoruz, idare ediyoruz yani. Doğalgaz ikiye katlandı, elektrik ikiye katlandı. Sohbet kalmadı, sevgi kalmadı herkes faturaları konuşuyor, zammı konuşuyor. Marketlere girip böyle bakıp müze gibi çıkıyoruz daha ne söyleyeyim."

EMEKLİ MAAŞIMIZ YETMİYOR
Emekli Gülçin Bayar, "Kesinlikle kriz var. Muhalefet mi iktidar mı kim farkında kim değil bilmiyorum ama biz yaşadığımızı biliyoruz nihayetinde. Ben emekli bir vatandaşım. Geçen sene emekli maaşımdan kenara 200-300 koyabilirken şu anda emekli maaşım yetmiyor. Kirada otuyorum. Kiralar aldı başını gitti. Bana 86 lira elektrik faturası geliyordu bu ay 269 lira geldi. Doğalgaz 586 lira. Hadi bul bakalım, emekli maaşıyla bunu öde de göreyim. Evlerde kriz var ama ağaların, paşaların ceplerinde kriz yoksa onu da biz bilmiyoruz. Ben kendi yaşadığımı biliyorum. Aldığım yetmiyor geçinemiyoruz. Nasıl çözecekler onu da bilmiyorum. Kim çözecekse bir an önce çözsün ki insanlarda nefes alsınlar. Biz bu ülkenin vatandaşlarıyız ve ülkemizi de seviyoruz. Bir yıl önce markete gidiyordum 250 liraya bir aylık 1.5 aylık market görüyordum. Şimdi 250 lirayla gidiyorum peynir, zeytin alıyorum. Yanına da 2 parça bir şey alıyorum. Kahvaltılığı tamamlayamadan geliyorum. Hangi birini anlatalım. Pazara gidiyorsun 7 liradan aşağıda bir şey yok. Burası Karadeniz, bir tarafı Bafra bir tarafı Çarşamba ovası. Maydanoz 5 lira. Geçen sene bağını 1.5 liraya aldığımız maydanozun dörtte birini 5 liraya alıyoruz şimdi. 3 liraya hiç bir şey alamıyorsun, yeşillik yok. Biz 1 liraya yeşillik alıyorduk."

YURT DIŞI HAYAL EDİYORUZ
Üniversite öğrencisi Furkan Aygör de; "Ekonomik kriz konusunda bir fikrim yok ama her şeyin fiyatının çok arttığını düşünüyorum. Ben öğrenciyim burada. Ev kiralarının faturaların çok arttığını biliyorum, bunları ödemek için ekstra bir efor harcadığımı da biliyorum. Sadece bu konuda fikrim var. Çok fazla siyasette takip etmem açıkçası. Geçen seneye göre yüzde 50'den fazla bir artış var. Her şey zaten çok arttı herkes biliyor. Bunun haricinde şuan çok iyi olmayan bir dönemdeyiz diye düşünüyorum. Bütün arkadaşlarım, gençler olarak yurt dışına çıkmaya çalışan çok fazla insan var bende bunlara dahilim. Herkes böyle ülkeden kaçmaya çalışıyor gibi. Ama bilemiyorum bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi?"
"Marketleri müze gibi gezip, çıkıyoruz" diyen vatandaşlar, "3 liralık şey 10 katına çıktı yani 30 lira. Peynir, sebze, meyve. Elektrik ve doğalgaz faturalarını söylemiyoruz bile. Artık sohbetlerimiz faturalar oldu" dedi.
İşsiz olduğunu belirten vatandaşlar, "Çocuklar evde, hanımın yüzüne bakamıyorum. Bakkala yazdır yazdır ne kadar?" derken, "Kaç yerden yardım istedim, iş veren yok. Size yemin ediyorum bu ülkede herkes kendi adamını alıyor" ifadelerini kullandı. Kendine ait iş yeri olan bir vatandaş ise krizin olmadığını savundu.

EKMEĞİ YAZDIRIYORUM
36 yaşında evli ve 4 çocuk sahibi olan Arif Ardal, işsiz olduğunu söyleyerek, "4 çocuk babasıyım. İşsizim, epeyi bir zamandır işsizim. 4 tane çocukla, evim kira ne yiyeceğim ne içeceğim? CHP'nin söylediklerinin bir çoğu haksız olabilir ama haklılık payları da var. Ekonomik kriz olarak söylediklerinin hepsinin de doğruluk payı vardır. Birisi gelsin bana ekonomik krizin olmadığını söylesin. Yok enflasyon şu kadar düştü. Yok babam öyle bir şey. Nereye düştü? Ben eşimin yüzüne bakamıyorum. Harbiden bakamıyorum yani. Nasıl bakacağım? Ekmeği şuan bakkala yazdırıyorum. Diyorum ki, abi param olunca veririm. Bu bakkal bana ne zamana kadar verecek?" dedi.
OY VERDİM PİŞMANIM
Arif Ardal, "Bu zamana kadar AK Parti'ye oy vermiş adamdım. Yerel seçimlerde değil, büyük seçimlerde. Ama pişmanım. Harbi pişmanım. Allah belamı versin ki ben onlara oy verdim. Keşke vermeseydim diyorum. Ben bunun gerçekten vebalini çekeceğim, günahı var bende. Açıyorsun A haberi Türkiye uçuyor. Doğru uçuyor. Nereye uçuyor? Uçuruma uçuyor" diye konuştu.

KRİZ MİRİZ YOK, RAHATLIK VAR
Kendine ait iş yeri olan Yadigar Asıl ise krizin olmadığını savunarak, "Kriz miriz yok. Herkes rahat. Herkes en lüks dairede otuyor. Gece hayatı sabaha kadar devam ediyor. Kiralık arabaların haddi hesabı yok. Ne krizi ya? Takmışlar Cumhurbaşkanı'na. Markete gidiyorum, sürekli kavga ediyorum. Ne yapsın bu adam? Engelliye maaş verdi. Yaşlıya evde bakım verdi. Bunlar daha önce var mıydı? O zamanda ekonomik kriz vardı. Ama bu şartlarda yaşamıyorduk. Hastane ilaç kuyruğunda insanlar birbirini yiyordu. Şimdi sepetimi salıp ilacımı alıyorum. Maaşımı her ay ATM'den çekiyorum. Herkesin cebini doldurdu, o yüzden böyle oldu. İnsanlar rahatlığa alıştığı için bu tepkiyi gösteriyorlar bence" diye konuştu.

CANIM KAŞAR PEYNİRİ ÇEKTİ ALAMADIM
2 yıllık evli olan ve Yaşardoğu Mahallesi'nde oturan Vural Sevinç, "Abi bana şuan elektrik faturası çok saçma geldi. Ben 350 lira kira veriyorum. Elektrik faturası 450 lira geldi bana. Olacak iş değil. Ben işsizim. Kaç yerden yardım istedim iş veren yok. Size yemin ediyorum bu ülkede herkes kendi adamını alıyor. Kime gitsem her tarafta görüyorum bunu. Yeni evliyim, 2 seneden beri evimize adam gibi bir şey alamıyorum yani. Markete gidiyoruz istediklerimizi alamıyoruz bu devirde. Fiyatlara bir baktık. Peynir gördük, fiyatları 25-30 lira falan, alamadım. Kaşar peyniri gördüm canım çekiyor alamıyorum. Yumurta olmuş 40 lira onu alamıyorum. Biz ne yiyeceğiz? Bu hayatta insanlar istediklerini yiyip içemezse bu yaşamın ne anlamı kaldı? Kiralar almış başını gidiyor, insanlar kafalarına göre kira koyuyorlar, kötü eve adam bin lira 2 bin lira kira istiyor" ifadelerini kullandı.
YEMEK FİYATLARI 30-40 LİRA
Pınar Tanguroğlu ise, şöyle konuştu; "Ben öğrenciyim, KPSS'ye hazırlanıyorum. Gerçekten kitap paraları geçen seneye göre 2-3 kat artmış durumda. Mesela geçen sene bir yerde bir yemek yesek 10-15 lira. Bu sene 30-40 lira. Bizi gerçekten zorluyor. Özellikle öğrenci milletini. Dolmuş paraları bile 2-3 kat arttı. İnsanlar nasıl geçinecek? Asgari ücretle bir insan nasıl ev geçindirebilir? Zor oluyor herkes için. Anlat anlat bitmez aslında ama böyle insanlar kısa kesebiliyor. Konuşmaya mecali kalmadı kimsenin artık."

DOLMUŞ FİYATLARI 5 LİRA
Üniversite öğrencisi Nazlı Keskin de, "Bence ekonomik kriz var. Ben öğrenciyim. Ulaşım en basit örnek olarak. Şu an 5 lira Samsun'da dolmuş fiyatı. Ve bazı dolmuşlar üstelik üniversite öğrencilerini öğrenci olarak kabul etmiyor. Zorlanıyoruz, ailem bu duruma yetişemiyor. Yemek ulaşım en basit şeyler bunlar. Sinema, tiyatro desek bunlar zaten çok lüks içine girdi artık. Bunlara zaten gidemiyoruz. Roman okuyacağız en basitinden ama 40-50 lira. Bunu her gün yaptığımızı yada aldığımızı düşünün imkansız. Bir sorun var ortada. Üniversitede yemek paraları da arttı. Yemektir çaydır hepsi arttı. Büyük bir sorun ve düzeltilmesi gerekiyor. Kısıyoruz yani yapamıyoruz. Bütün zorunlu şeyler lüks haline geliyor artık. En zorunlu şeyimiz ulaşım. Okula gitmek için binmem gerekiyor bir şeye sonuç olarak ama buna bile zor yetişmeye başlıyoruz artık."

VATANDAŞ TMO KUYRUĞUNDA
Emekli vatandaş Ömer Makaracı da; "3 liralık şey 10 katına çıktı yani 30 lira. Bu pidelerin tanesini 1 liraya alırken şimdi 2.5 liraya alıyorsun. Pazara gittim bu hafta en ucuz şey, patates 5 lira. sebze yiyorduk, ıspanak 15 lira, brokoli, karnıbahar 15 lira, 3 liraya yediğimiz şey 15 lira oldu. Elektrik, suyu, doğalgazı zaten saymıyoruz. Isınmasam yorganın altına girsem olur da, yiyecekte bu kadar niye? Tarım Kredi'ye uğradım, 3 gün önce 27 liraya aldığım şey şimdi 35 lira olmuş peynir. Oda Tarım Kredi'nin değil başka bir şeyin. Yağ gelecek dediler Toprak Mahsulleri Ofisi'nden, ucuz yağ gelecekmiş, kaç lira 100 küsür lira. Diğer yerde 114 lira. insanlar 10 lira kazanmak için orada 2 saat bekleyecekler. Başka bir şey yok. Karı koca emekli olduğumuz için durumumuz fena değil. Ama iyi değil yani. Gıdanın dışında hiç bir şey almıyoruz. Çocukların eskilerini, eski kıyafetlerini giyiyoruz, bak genç kıyafeti giyiyorum. Durum bu" diye konuştu.

HERKES FATURALARI KONUŞUYOR
Ev hanımı olan Naciye Ağzıbüyük, şöyle dedi; "Hem de çok yüksek derece var. Hiç abartmıyorlar, eksik bile söylüyorlar. Faturalar çok fena, marketler çok fena. Pazarlar bile fena eskisi gibi değil. Daha ne söyleyeyim? ok fena kriz var. Yüksek derecede yani. Ben ev hanımıyım. Geçiniyoruz, idare ediyoruz yani. Doğalgaz ikiye katlandı, elektrik ikiye katlandı. Sohbet kalmadı, sevgi kalmadı herkes faturaları konuşuyor, zammı konuşuyor. Marketlere girip böyle bakıp müze gibi çıkıyoruz daha ne söyleyeyim."

EMEKLİ MAAŞIMIZ YETMİYOR
Emekli Gülçin Bayar, "Kesinlikle kriz var. Muhalefet mi iktidar mı kim farkında kim değil bilmiyorum ama biz yaşadığımızı biliyoruz nihayetinde. Ben emekli bir vatandaşım. Geçen sene emekli maaşımdan kenara 200-300 koyabilirken şu anda emekli maaşım yetmiyor. Kirada otuyorum. Kiralar aldı başını gitti. Bana 86 lira elektrik faturası geliyordu bu ay 269 lira geldi. Doğalgaz 586 lira. Hadi bul bakalım, emekli maaşıyla bunu öde de göreyim. Evlerde kriz var ama ağaların, paşaların ceplerinde kriz yoksa onu da biz bilmiyoruz. Ben kendi yaşadığımı biliyorum. Aldığım yetmiyor geçinemiyoruz. Nasıl çözecekler onu da bilmiyorum. Kim çözecekse bir an önce çözsün ki insanlarda nefes alsınlar. Biz bu ülkenin vatandaşlarıyız ve ülkemizi de seviyoruz. Bir yıl önce markete gidiyordum 250 liraya bir aylık 1.5 aylık market görüyordum. Şimdi 250 lirayla gidiyorum peynir, zeytin alıyorum. Yanına da 2 parça bir şey alıyorum. Kahvaltılığı tamamlayamadan geliyorum. Hangi birini anlatalım. Pazara gidiyorsun 7 liradan aşağıda bir şey yok. Burası Karadeniz, bir tarafı Bafra bir tarafı Çarşamba ovası. Maydanoz 5 lira. Geçen sene bağını 1.5 liraya aldığımız maydanozun dörtte birini 5 liraya alıyoruz şimdi. 3 liraya hiç bir şey alamıyorsun, yeşillik yok. Biz 1 liraya yeşillik alıyorduk."

YURT DIŞI HAYAL EDİYORUZ
Üniversite öğrencisi Furkan Aygör de; "Ekonomik kriz konusunda bir fikrim yok ama her şeyin fiyatının çok arttığını düşünüyorum. Ben öğrenciyim burada. Ev kiralarının faturaların çok arttığını biliyorum, bunları ödemek için ekstra bir efor harcadığımı da biliyorum. Sadece bu konuda fikrim var. Çok fazla siyasette takip etmem açıkçası. Geçen seneye göre yüzde 50'den fazla bir artış var. Her şey zaten çok arttı herkes biliyor. Bunun haricinde şuan çok iyi olmayan bir dönemdeyiz diye düşünüyorum. Bütün arkadaşlarım, gençler olarak yurt dışına çıkmaya çalışan çok fazla insan var bende bunlara dahilim. Herkes böyle ülkeden kaçmaya çalışıyor gibi. Ama bilemiyorum bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi?"