Olay, Samsun'un Çarşamba İlçesi Ebceli Mahallesi Costal sahilinde meydana gelmişti. İstanbul'dan korona virüs dolayısıyla memleketi Salıpazarı'na gelen 17 yaşındaki Mertcan Yanak, 3 arkadaşı ile birlikte serinlemek için denize girmiş, dev dalgaların arasında kaybolmuştu.
Mertcan Yanak'ı cansız bedeni, yaklaşık 3 gün sonra Çarşamba Çaltı Mahallesi'ndeki Çaltı Plajı sahiline vurmuş olarak bulunmuştu. Mertcan'ın cansız bedeni sudan çıkarılırken, anne ve babası gözyaşlarını tutamadı. Acılı anne ve babayı yasa boğan olayın ardından, baba Hasan Yanak konuştu.
OĞLUM KANSERİ YENMİŞTİ
Oğlu Mertcan Yanak'ın 9 yaşında lösemi hastalığına yakalandığını belirten Hasan Yanak, "Yıllarca lösemi hastalığı ile mücadele ettik. Oğlumu iyileştirmek eski sağlığına kavuşturmak için çok uğraştık. Sonunda başardı. Kanseri yendi. Biz de İstanbul'dan ayrılıp, Samsun'a köye yerleştik. Tekrar bu hastalık Mertcan'ı yakalamasın diye buraya geldik. Ama ecel onu burada bu şekilde yakaladı. Evladım can parçamın acı haberi beni kahretti. O burada denize girdiğinde ben İstanbul'daydım. Beni arayıp 'Baba ben arkadaşlarımla geziyorum' dedi. Meğer denize gelmişler. Oğlum yüzme bilmiyordu. 'Bensiz girme' diyordum denize sürekli. İçimiz yüreğimiz yandı. Çok büyük bir acı. Kanseri yendi diye sevinirken, denizde boğuldu oğlum. Takdiri İlahi böyleymiş. Rabbim kimseye evlat acısı yaşatmasın" dedi.
Mertcan Yanak'ı cansız bedeni, yaklaşık 3 gün sonra Çarşamba Çaltı Mahallesi'ndeki Çaltı Plajı sahiline vurmuş olarak bulunmuştu. Mertcan'ın cansız bedeni sudan çıkarılırken, anne ve babası gözyaşlarını tutamadı. Acılı anne ve babayı yasa boğan olayın ardından, baba Hasan Yanak konuştu.
OĞLUM KANSERİ YENMİŞTİ
Oğlu Mertcan Yanak'ın 9 yaşında lösemi hastalığına yakalandığını belirten Hasan Yanak, "Yıllarca lösemi hastalığı ile mücadele ettik. Oğlumu iyileştirmek eski sağlığına kavuşturmak için çok uğraştık. Sonunda başardı. Kanseri yendi. Biz de İstanbul'dan ayrılıp, Samsun'a köye yerleştik. Tekrar bu hastalık Mertcan'ı yakalamasın diye buraya geldik. Ama ecel onu burada bu şekilde yakaladı. Evladım can parçamın acı haberi beni kahretti. O burada denize girdiğinde ben İstanbul'daydım. Beni arayıp 'Baba ben arkadaşlarımla geziyorum' dedi. Meğer denize gelmişler. Oğlum yüzme bilmiyordu. 'Bensiz girme' diyordum denize sürekli. İçimiz yüreğimiz yandı. Çok büyük bir acı. Kanseri yendi diye sevinirken, denizde boğuldu oğlum. Takdiri İlahi böyleymiş. Rabbim kimseye evlat acısı yaşatmasın" dedi.