İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, TBMM’de yaptığı konuşmada gıda fiyatlarındaki artış ile Nisan 2021’de 100 liraya dolan sepetin artık 242 liraya dolduğunu söyledi.
Gıda enflasyonu ile Zimbabve ve Arjantin’i bile geride bıraktığımızı söyleyen Bedri Yaşar; gıda enflasyonunda dünya dördüncüsü, enflasyon sıralamasında ise dünya sekizincisi olduğumuzu belirtti.
Artan gıda fiyatları nedeniyle kuyrukların arttığını ifade eden Bedri Yaşar; kendi ili olan Samsun’da da ekmeğin 6 ayda 3 kez zam yapılarak 3 TL’ye ulaştığını ifade ederek ramazanda yapılan ekmek zammına tepki gösterdi.
İYİ Partili Bedri Yaşar, bir çuval unun fiyatının geçen yıl 127 TL iken bu yıl 325 TL’ye çıktığını söyledi.
Son 1 ayda fiyatı en çok artan ürünlerin yüzde 21 ile karnabaharın, yüzde 21 ile kuru soğanın; yüzde 17 ile kıvırcığın olduğunu belirten Yaşar; “Asgari ücret 2022 yılında yüzde 50,54 zamlanmıştı. Bu zam oranı Birleşik Kamu iş tarafından açıklanan; ilk 4 aydaki temel gıdadaki artış oranı olan yüzde 51,5'u bile karşılayamadı. Mutfakta tencere kaynamıyor; vatandaş eve boş pazar poşetleri ile dönüyor; çarşı pazar cebi yakıyor” dedi.
Gıda politikalarında kulağın tersten tutulduğunu söyleyen Milletvekili Bedri Yaşar konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Tarladan başlayarak maliyetleri düşürmek yerine, ‘stokçu, karaborsacı, gıda dedektifi’ diyorsunuz. Yerel seçimlerde de şehir meydanlarına kurduğunuz manav tezgâhlarıyla gıda artışlarını önlemeye çalıştınız; yetmedi depolara baskınlar yaptınız, bunun önüne geçmeye çalıştınız; ama geçemediniz. Bugün mazot fiyatı 7 liradan 22 liraya çıkmış, gübrenin fiyatı 160 liradan yüzde 160 artmış, yem fiyatları yüzde 120 artmış. Tarla ile raf arasındaki sorunu; üretim sorununu kaynağında çözmedikten sonra yüksek gıda fiyatlarını polisiye tedbirlerle düşüremezsiniz. Kaynağında çözemediğiniz bir işi finalinde nasıl çözeceksiniz? Daha işin başında üretimdeki girdi rakamlarını muhakkak kontrol altına almanız lazım. Bugün yatlara, katlara verdiğiniz mazot fiyatına mazotu çiftçiye verirseniz, gübre fiyatlarını aşağıya çekerseniz, girdi maliyetlerini düşürürseniz, üretimden tezgâha kadar olan bu işin seyrindeki fiyatlara daha işin başında müdahale ederseniz ancak bu iş çözülür. Ya bu artışı önleyin; vatandaşı daha fazla açlığa mahkum etmeyin; ya da biran evvel halkın hakemliğine gidelim; bu işi biz üstlenelim.”
Gıda enflasyonu ile Zimbabve ve Arjantin’i bile geride bıraktığımızı söyleyen Bedri Yaşar; gıda enflasyonunda dünya dördüncüsü, enflasyon sıralamasında ise dünya sekizincisi olduğumuzu belirtti.
Artan gıda fiyatları nedeniyle kuyrukların arttığını ifade eden Bedri Yaşar; kendi ili olan Samsun’da da ekmeğin 6 ayda 3 kez zam yapılarak 3 TL’ye ulaştığını ifade ederek ramazanda yapılan ekmek zammına tepki gösterdi.
İYİ Partili Bedri Yaşar, bir çuval unun fiyatının geçen yıl 127 TL iken bu yıl 325 TL’ye çıktığını söyledi.
Son 1 ayda fiyatı en çok artan ürünlerin yüzde 21 ile karnabaharın, yüzde 21 ile kuru soğanın; yüzde 17 ile kıvırcığın olduğunu belirten Yaşar; “Asgari ücret 2022 yılında yüzde 50,54 zamlanmıştı. Bu zam oranı Birleşik Kamu iş tarafından açıklanan; ilk 4 aydaki temel gıdadaki artış oranı olan yüzde 51,5'u bile karşılayamadı. Mutfakta tencere kaynamıyor; vatandaş eve boş pazar poşetleri ile dönüyor; çarşı pazar cebi yakıyor” dedi.
Gıda politikalarında kulağın tersten tutulduğunu söyleyen Milletvekili Bedri Yaşar konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Tarladan başlayarak maliyetleri düşürmek yerine, ‘stokçu, karaborsacı, gıda dedektifi’ diyorsunuz. Yerel seçimlerde de şehir meydanlarına kurduğunuz manav tezgâhlarıyla gıda artışlarını önlemeye çalıştınız; yetmedi depolara baskınlar yaptınız, bunun önüne geçmeye çalıştınız; ama geçemediniz. Bugün mazot fiyatı 7 liradan 22 liraya çıkmış, gübrenin fiyatı 160 liradan yüzde 160 artmış, yem fiyatları yüzde 120 artmış. Tarla ile raf arasındaki sorunu; üretim sorununu kaynağında çözmedikten sonra yüksek gıda fiyatlarını polisiye tedbirlerle düşüremezsiniz. Kaynağında çözemediğiniz bir işi finalinde nasıl çözeceksiniz? Daha işin başında üretimdeki girdi rakamlarını muhakkak kontrol altına almanız lazım. Bugün yatlara, katlara verdiğiniz mazot fiyatına mazotu çiftçiye verirseniz, gübre fiyatlarını aşağıya çekerseniz, girdi maliyetlerini düşürürseniz, üretimden tezgâha kadar olan bu işin seyrindeki fiyatlara daha işin başında müdahale ederseniz ancak bu iş çözülür. Ya bu artışı önleyin; vatandaşı daha fazla açlığa mahkum etmeyin; ya da biran evvel halkın hakemliğine gidelim; bu işi biz üstlenelim.”