Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin Saathane Meydanı'nda devam ettirdiği dönüşüm projesi kapsamında yıkımı planlanan 1850'li yıllarda yapıldığı tahmin edilen, Samsun Belediyesi eski Başkanları'ndan Kerim Reisoğlu İsmail Yurtsever'e ait olduğu ifade edilen Havuzlu İsmail'in Kahvehanesi de belediye ekipleri tarafından apar topar yıkıldı.
TARİHİ YAPILARIN ORTAYA ÇIKMASINI SAVUNDUM
Araştırmacı Tarihçi Yazar Baki Sarısakal'ın gündeme taşıdığı binayı belediye ekipleri dozerler eşliğinde yerle bir etti. Yıkımı büyük bir üzüntü ile izleyen Baki Sarısakal, yıkıma tepki gösterdi.
Baki Sarısakal sosyal medya hesabından da açıklama yaparak, "Baki Sarısakal olarak danışmanlığında bulunduğum Saathane Meydanı projesinde en başta neyi savunduysam şu an yine aynı noktadayım. O yıllarda da, şimdilerde birileri tarafından tekrar toprağın altına gömülen Samsun Kalesi surlarının yeniden gün yüzüne çıkarılmasını ve Samsun Kalesi'nin yeniden ihya edilmesini, günümüze kadar gelebilen Samsun’un Yalı Kahvehanelerinden Havuzlu İsmail’in Kahvehanesi'nin restore edilerek yaşatılmasını ve Taşhan’ın yeniden Samsun’a kazandırılması, Saathane Meydanı'nın tamamen açılarak tarihi yapıların ortaya çıkmasından başka bir şeyi savunmadım" dedi.
HEP TARİHİ SAVUNDUM
"Başka bir şey savunduğumu söyleyenler en basit tabiriyle yalan söylemiş olurlar" diyen Araştırmacı Tarihçi Yazar Sarısakal şunları kaydetti; "Saathane Meydanı projesine o zaman karşı çıkmamı isteyen grubun arzu ettikleri şey belki de kendi mülklerini yıkılmaktan kurtarmaktı. “Saathane Meydanında yer alan tarihi mekânlar” benim nazarımda yeni kıymete binen yerler olmamıştır olması da mümkün değildir. Olaylara istediği yerden bakmayı, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayı alışkanlık haline getiren kişilerin bana saldırmasını bu yüzden normal karşılıyorum. Bir kentin tarihini yazmak için önce kentin ruhunu tanımak ve o ruhu içinde hissetmek gerekir. O kentte yaşamayan bir insanın kitabi bilgilerle o kenti anlatması olası değildir. Samsun’la ilgili yazmış olduğum 55 kitabın baskı yıllarını paylaşıp niyet okuyuculuğu yaparak bir yerlere varmaktansa o kitapların içinde neler yazdığımı okumalarını tavsiye edebilirim."
OLDU BİTTİ ANLAYIŞINA TEPKİ
'Oldu bitti' anlayışına tepki gösteren Baki Sarısakal, "Samsun’u beraber yöneteceğiz” diyerek belediye başkanı seçilenlerin iş başına geldikten sonra oldu bittiye getirerek ben yaptım oldu zihniyetiyle hareket etmeleri nedeniyle Yerel Yönetimlerde Samsun’u yönetenlerin Samsunlu olmalarını istemek, Samsuncu olmalarını istemek benim en doğal hakkımdır. Bunda bir ayrımcılık yoktur. Zaten insanlar arasında ayrımcılık yapmak benim düşünce yapıma aykırıdır. Baki Sarısakal olarak Samsun’da tarihi mekânların koruma altına alınması konusunda çaba gösterdim. Bunların bir kısmını kabul ettirebildim. Bir kısmını ise kabul ettiremedim. Tütün İskelesi, Kurtuluş Yolu, Gazi Müzesi (Mantika Palas) düzenlemesi, Sadi Tekkesi’nin Samsun’a kazandırılması, Samsunspor’un kuruluş tarihi (1927), Samsun Subaşı Yeraltı Camisinin yıkılarak yerine tarihi Sadibey Camisinin yeniden ihyası, Hamidiye Çeşmesinin yeniden ihyası projeleriyle Samsun’da yapmış olduğum çalışmalar ortadayken birtakım zihniyetlerin oturdukları yerden klavye şövalyeliği yaparak beni karalamaya çalışmaları gülünç bir çabadır. Gücümün yettiği dilimin döndüğü kadar Samsun için çalışmaya devam edeceğim" açıklamasında bulundu.
TARİHİ YAPILARIN ORTAYA ÇIKMASINI SAVUNDUM
Araştırmacı Tarihçi Yazar Baki Sarısakal'ın gündeme taşıdığı binayı belediye ekipleri dozerler eşliğinde yerle bir etti. Yıkımı büyük bir üzüntü ile izleyen Baki Sarısakal, yıkıma tepki gösterdi.
Baki Sarısakal sosyal medya hesabından da açıklama yaparak, "Baki Sarısakal olarak danışmanlığında bulunduğum Saathane Meydanı projesinde en başta neyi savunduysam şu an yine aynı noktadayım. O yıllarda da, şimdilerde birileri tarafından tekrar toprağın altına gömülen Samsun Kalesi surlarının yeniden gün yüzüne çıkarılmasını ve Samsun Kalesi'nin yeniden ihya edilmesini, günümüze kadar gelebilen Samsun’un Yalı Kahvehanelerinden Havuzlu İsmail’in Kahvehanesi'nin restore edilerek yaşatılmasını ve Taşhan’ın yeniden Samsun’a kazandırılması, Saathane Meydanı'nın tamamen açılarak tarihi yapıların ortaya çıkmasından başka bir şeyi savunmadım" dedi.
HEP TARİHİ SAVUNDUM
"Başka bir şey savunduğumu söyleyenler en basit tabiriyle yalan söylemiş olurlar" diyen Araştırmacı Tarihçi Yazar Sarısakal şunları kaydetti; "Saathane Meydanı projesine o zaman karşı çıkmamı isteyen grubun arzu ettikleri şey belki de kendi mülklerini yıkılmaktan kurtarmaktı. “Saathane Meydanında yer alan tarihi mekânlar” benim nazarımda yeni kıymete binen yerler olmamıştır olması da mümkün değildir. Olaylara istediği yerden bakmayı, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayı alışkanlık haline getiren kişilerin bana saldırmasını bu yüzden normal karşılıyorum. Bir kentin tarihini yazmak için önce kentin ruhunu tanımak ve o ruhu içinde hissetmek gerekir. O kentte yaşamayan bir insanın kitabi bilgilerle o kenti anlatması olası değildir. Samsun’la ilgili yazmış olduğum 55 kitabın baskı yıllarını paylaşıp niyet okuyuculuğu yaparak bir yerlere varmaktansa o kitapların içinde neler yazdığımı okumalarını tavsiye edebilirim."
OLDU BİTTİ ANLAYIŞINA TEPKİ
'Oldu bitti' anlayışına tepki gösteren Baki Sarısakal, "Samsun’u beraber yöneteceğiz” diyerek belediye başkanı seçilenlerin iş başına geldikten sonra oldu bittiye getirerek ben yaptım oldu zihniyetiyle hareket etmeleri nedeniyle Yerel Yönetimlerde Samsun’u yönetenlerin Samsunlu olmalarını istemek, Samsuncu olmalarını istemek benim en doğal hakkımdır. Bunda bir ayrımcılık yoktur. Zaten insanlar arasında ayrımcılık yapmak benim düşünce yapıma aykırıdır. Baki Sarısakal olarak Samsun’da tarihi mekânların koruma altına alınması konusunda çaba gösterdim. Bunların bir kısmını kabul ettirebildim. Bir kısmını ise kabul ettiremedim. Tütün İskelesi, Kurtuluş Yolu, Gazi Müzesi (Mantika Palas) düzenlemesi, Sadi Tekkesi’nin Samsun’a kazandırılması, Samsunspor’un kuruluş tarihi (1927), Samsun Subaşı Yeraltı Camisinin yıkılarak yerine tarihi Sadibey Camisinin yeniden ihyası, Hamidiye Çeşmesinin yeniden ihyası projeleriyle Samsun’da yapmış olduğum çalışmalar ortadayken birtakım zihniyetlerin oturdukları yerden klavye şövalyeliği yaparak beni karalamaya çalışmaları gülünç bir çabadır. Gücümün yettiği dilimin döndüğü kadar Samsun için çalışmaya devam edeceğim" açıklamasında bulundu.