Samsun'da gayrimenkul ve inşaat sektöründe faaliyet gösteren SEBO Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Sebahattin Gülçiçek, pandemi döneminde emlakçıların unutulduğunu söyledi.
Gülçiçek, "Geriye doğru baktığınızda vergisini, primini ve kirasını ödeyen gayrimenkul sektörü temsilcileri, ne teşviklerden ne yapılan yardımlardan yararlanabildi. En son genelgede bütün sektörlerin ne olacağı belliyken, kendisinden bahsedilmeyen gayrimenkul çalışanları her zamanki gibi yok sayıldı" dedi.
SEKTÖR TEMSİLCİLERİ MUAFİYET İSTİYOR
Gayrimenkul sektörü temsilcilerinin mağdur olan esnaf için açıklanan yeni destek paketinde yer alması gerektiğini belirten Sebahattin Gülçiçek, "Paketin gözden geçirilmesini ve emlakçılarında yardımlardan faydalanan sektörler arasında yer almasını bekliyoruz. Daha acısı, bu kısıtlama sürecinde, tapular faaliyette alım-satım işleri yürüyecek, alıcı ve satıcı kendilerine gelen mesajı göstererek tapuya gidebilecek fakat, satışı yapan gayrimenkul danışmanı tapuya gidemiyor. Bir sektör temsilcisi olarak bundan daha acı ne olabilir. Bu durum karşısında suspus olan sektörü yönetenleri de hayretler içinde izlemeyi sürdürüyoruz. Hiçbir girişimde bulunmamaları, ancak hikayeden konular olduğunda medyada boy göstermeleri işin başka bir acı tarafı. Bu olan bitenleri görüp de bir şey söylememek, sektöre 20 yılını vermiş bir gayrimenkul temsilcisi olarak sektöre ve kendime haksızlık etmiş olurdum" diye konuştu.
ÇIKAN YASA KEVGİRE DÖNDÜ
Açıklamasında gayrimenkul sektör temsilcileri için çıkarılan yasanın işlevselliği konusunda sorun yaşandığına dikkati çeken SEBO Gayrimenkul Başkanı Gülçiçek, şöyle konuştu; "Hayallerimiz ve umutlarımız büyüktü. Ticaret Bakanlığımız bir süre önce yetki belgesiyle yetkilendirmişti bizi. Bizde çok sevinmiş, kendimizi bir şey zannederek ofislerimizin duvarlarına göğsümüz kabara kabara bu yetki belgelerini asmıştık. Biz de artık bundan sonra kendimizi yetkili görmeye başlamıştık. Aslında iş öyle olmadı. Benim ofisimde 3 yıla yakındır asılı duruyor, henüz kağıttan başka hiçbir şey ifade etmediği ortada. Gürültüler koptu, 'öyle haklar getirdi böyle oldu' henüz olan hiçbir şey yok. Daha tapu dairesinde kanunen yetkili olmamıza rağmen gayrimenkulün üzerinde haciz icra var mı öğrenemiyoruz. Bu durumla karşılaşınca diyoruzki; Biz aslında kağıt üzerinde yetkili uygulamada yetkisiz kişileriz. Bu da insanın zoruna gidiyor. Tabi bunun birçok nedeni var. Çıkan yönetmenliğin kevgire dönüp neredeyse değişmeyen maddesinin kalmaması. Bir diğer neden birçok defa süre uzatımına gidilmesi, önüne gelene belge dağıtılması, sektörde faaliyet gösterenlerin sayısını yönetmelik uygulamaya geçecek denerek anlamsız bir şekilde sektörle alakası olmayan kişilere belgeler verilerek şişirilmesi. Siz verilen süre içinde yetki belgesini almayan insanlara yeni süre uzatımları verirseniz, yönetmeliğinde daha uygulamaya konulmadan güvenilirliğini ortadan kaldırırsınız. Önce sektörü ileriye getirecek düzenlemeler yapıp oradan geri adım attığınız andan itibaren çıkan yönetmeliğe de sektörde faaliyet gösteren insanların güveni de beklentisi de kalmaz. Hazırlanan bu yönetmenlik öyle görünüyor ki, daha çok değişikliklere uğrayacak. Uğradıkça da sektörün güvenirliliği ve itibarı azalmaya devam edecek. Buna bir an önce dur deyip uygulamaya geçmek gerekiyor."
Gülçiçek, "Geriye doğru baktığınızda vergisini, primini ve kirasını ödeyen gayrimenkul sektörü temsilcileri, ne teşviklerden ne yapılan yardımlardan yararlanabildi. En son genelgede bütün sektörlerin ne olacağı belliyken, kendisinden bahsedilmeyen gayrimenkul çalışanları her zamanki gibi yok sayıldı" dedi.
SEKTÖR TEMSİLCİLERİ MUAFİYET İSTİYOR
Gayrimenkul sektörü temsilcilerinin mağdur olan esnaf için açıklanan yeni destek paketinde yer alması gerektiğini belirten Sebahattin Gülçiçek, "Paketin gözden geçirilmesini ve emlakçılarında yardımlardan faydalanan sektörler arasında yer almasını bekliyoruz. Daha acısı, bu kısıtlama sürecinde, tapular faaliyette alım-satım işleri yürüyecek, alıcı ve satıcı kendilerine gelen mesajı göstererek tapuya gidebilecek fakat, satışı yapan gayrimenkul danışmanı tapuya gidemiyor. Bir sektör temsilcisi olarak bundan daha acı ne olabilir. Bu durum karşısında suspus olan sektörü yönetenleri de hayretler içinde izlemeyi sürdürüyoruz. Hiçbir girişimde bulunmamaları, ancak hikayeden konular olduğunda medyada boy göstermeleri işin başka bir acı tarafı. Bu olan bitenleri görüp de bir şey söylememek, sektöre 20 yılını vermiş bir gayrimenkul temsilcisi olarak sektöre ve kendime haksızlık etmiş olurdum" diye konuştu.
ÇIKAN YASA KEVGİRE DÖNDÜ
Açıklamasında gayrimenkul sektör temsilcileri için çıkarılan yasanın işlevselliği konusunda sorun yaşandığına dikkati çeken SEBO Gayrimenkul Başkanı Gülçiçek, şöyle konuştu; "Hayallerimiz ve umutlarımız büyüktü. Ticaret Bakanlığımız bir süre önce yetki belgesiyle yetkilendirmişti bizi. Bizde çok sevinmiş, kendimizi bir şey zannederek ofislerimizin duvarlarına göğsümüz kabara kabara bu yetki belgelerini asmıştık. Biz de artık bundan sonra kendimizi yetkili görmeye başlamıştık. Aslında iş öyle olmadı. Benim ofisimde 3 yıla yakındır asılı duruyor, henüz kağıttan başka hiçbir şey ifade etmediği ortada. Gürültüler koptu, 'öyle haklar getirdi böyle oldu' henüz olan hiçbir şey yok. Daha tapu dairesinde kanunen yetkili olmamıza rağmen gayrimenkulün üzerinde haciz icra var mı öğrenemiyoruz. Bu durumla karşılaşınca diyoruzki; Biz aslında kağıt üzerinde yetkili uygulamada yetkisiz kişileriz. Bu da insanın zoruna gidiyor. Tabi bunun birçok nedeni var. Çıkan yönetmenliğin kevgire dönüp neredeyse değişmeyen maddesinin kalmaması. Bir diğer neden birçok defa süre uzatımına gidilmesi, önüne gelene belge dağıtılması, sektörde faaliyet gösterenlerin sayısını yönetmelik uygulamaya geçecek denerek anlamsız bir şekilde sektörle alakası olmayan kişilere belgeler verilerek şişirilmesi. Siz verilen süre içinde yetki belgesini almayan insanlara yeni süre uzatımları verirseniz, yönetmeliğinde daha uygulamaya konulmadan güvenilirliğini ortadan kaldırırsınız. Önce sektörü ileriye getirecek düzenlemeler yapıp oradan geri adım attığınız andan itibaren çıkan yönetmeliğe de sektörde faaliyet gösteren insanların güveni de beklentisi de kalmaz. Hazırlanan bu yönetmenlik öyle görünüyor ki, daha çok değişikliklere uğrayacak. Uğradıkça da sektörün güvenirliliği ve itibarı azalmaya devam edecek. Buna bir an önce dur deyip uygulamaya geçmek gerekiyor."