Samsun'da DEVA Partisi'nin kadın üyeleri, İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye'nin tek taraflı çıkmasına tepki gösterdi. Karara dava açıldığını belirten kadınlar, "Cezaların yetersiz ve etkisiz kalması planlı kadın cinayetlerini arttırıyor, kadınları yaşatın" çağrısı yaptı.
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Samsun İl Başkanlığı'nın kadın üyeleri, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden tek taraflı çıkmasını protesto etti. Samsun eski Adliye Sarayı önünde açıklama yapan kadınlar, cezaların yetersiz kalmasının kadın cinayetlerini artıracağına dikkati çekti.
KADINA ŞİDDET ARTIYOR
Kadınlar adına açıklama yapan SAMİKAD ve DEVA Partisi İl Kadın Çalışmaları Başkanı Münevver Uğurlu, kararın yargıya taşındığına işaret etti. Uğurlu, "Hukuk var ama uygulama kısmı yetersiz. Kanunlar kadını korumada yetersiz kalıyor. Bugün Türkiye’de kadınların öğrenilmiş çaresizlikleri var, kader diyerek katlandıkları şiddet bunların başında geliyor. Cezaların yetersiz ve etkisiz kalması planlı kadın cinayetlerini arttırıyor" dedi.
YANLIŞTAN DÖNÜN ÇAĞRISI
Uğurlu, "Bugün yargı kararları potansiyel katil ve istismarcı biriktiriyor, hatta teşvik ediyor. Bir koca ‘Kanunlar benden yana ben de öldürdüm’ cümlesini çok rahat kurabiliyor. Hukukun ve güvenin olmadığı bu ortamda kadınlarımız kendilerini korumasız ve çaresiz hissediyorlar. Alınan koruma kararlarına rağmen koruma kararlarının ihlali durumunda maalesef etkin bir yaptırım da söz konusu değil. Kadınlar ve çocuklar popülist siyasi yaklaşıma kurban verilmiştir. İşte tam bu sebeple İstanbul Sözleşmesi çekilme kararından geri dönülmelidir" ifadelerini kullandı.
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Samsun İl Başkanlığı'nın kadın üyeleri, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden tek taraflı çıkmasını protesto etti. Samsun eski Adliye Sarayı önünde açıklama yapan kadınlar, cezaların yetersiz kalmasının kadın cinayetlerini artıracağına dikkati çekti.
KADINA ŞİDDET ARTIYOR
Kadınlar adına açıklama yapan SAMİKAD ve DEVA Partisi İl Kadın Çalışmaları Başkanı Münevver Uğurlu, kararın yargıya taşındığına işaret etti. Uğurlu, "Hukuk var ama uygulama kısmı yetersiz. Kanunlar kadını korumada yetersiz kalıyor. Bugün Türkiye’de kadınların öğrenilmiş çaresizlikleri var, kader diyerek katlandıkları şiddet bunların başında geliyor. Cezaların yetersiz ve etkisiz kalması planlı kadın cinayetlerini arttırıyor" dedi.
YANLIŞTAN DÖNÜN ÇAĞRISI
Uğurlu, "Bugün yargı kararları potansiyel katil ve istismarcı biriktiriyor, hatta teşvik ediyor. Bir koca ‘Kanunlar benden yana ben de öldürdüm’ cümlesini çok rahat kurabiliyor. Hukukun ve güvenin olmadığı bu ortamda kadınlarımız kendilerini korumasız ve çaresiz hissediyorlar. Alınan koruma kararlarına rağmen koruma kararlarının ihlali durumunda maalesef etkin bir yaptırım da söz konusu değil. Kadınlar ve çocuklar popülist siyasi yaklaşıma kurban verilmiştir. İşte tam bu sebeple İstanbul Sözleşmesi çekilme kararından geri dönülmelidir" ifadelerini kullandı.