İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, TBMM’de yaptığı konuşmada asgari ücretlinin geçim sıkıntısına, kabaran faturalara, yapılan zamlara ve doğalgaz faturalarındaki tarifelere değindi.
Tarihin en derin krizlerinden birinin yaşandığını belirten Yaşar, yaşanan bu krizin en çok asgari ücretliyi vurduğunu, vatandaşların adeta faturalara çalıştığını, yoksullukla birlikte yoksunluğun da arttığını söyledi.
EKMEK ALMAK LÜKS HALE GELDİ
Piyasaların adeta alt üst olduğunu söyleyen Milletvekili Yaşar, “Elektriğe yapılan yüzde 5-130 arası zam, doğalgaza son olarak gelen yüzde 25 zam, tüpe gelen yüzde 40 zam, köprülere-ulaşıma, vergi ve harçlara gelen yüzde 36 zam, buğdaya yapılan yüzde 33 zam ile vatandaşın gözünün feri söndü. Kaşıkla verilen kepçe ile alındı. Gelen elektrik ve doğalgaz zamları ile birlikte 4 kişilik bir ailenin elektrik faturası 210,6 TL'den 370,8 TL'ye çıktı. Aylık doğalgaz faturası ise illere göre değişmekle birlikte 212-244 TL aralığına yükseldi. Buna su, telefon ve internet faturaları da eklenince aylık fatura gideri toplam 1000 TL'yi buldu. Buğdaya gelen zam ile ekmek almak bile lüks hale geldi ” dedi.
FATURALAR BUNALTIYOR
Doların artması ile artan benzin fiyatlarının doların düşmesine rağmen halen artmaya devam ettiğini belirten belirten Yaşar, “Dolar’ın 18 TL’lerde olduğu dönemde benzin 9 TL civarında iken; 2 Ocak’ta Dolar: 13,30 iken benzin:13,00 TL oldu. Düşen dolar piyasada hiçbir şeyde karşılık bulmadı. Akaryakıt ve köprü geçiş ücretlerine yapılan tüm bu zamlar lojistik ve nakliye zamlarını da beraberinde getirdi. Akaryakıt, doğalgaz, elektrik gibi kalemlerdeki fiyat artışları üretim maliyetlerini doğrudan etkiledi. Bu da emtia fiyatlarının alıp başının gitmesine neden oldu. Çünkü piyasada istikrar ve güven kalmadı.Doğalgaz tarifelerinde minimum rakamları tespit ederken; soğuk bölgelerde, mesela Ağrı bölgesinde asgari ücretli birinin tükettiği doğal gaz miktarı ile Ege'deki asgari ücretli bir tüketicinin tükettiği doğal gaz miktarı arasında fark var. Bunlar hem gelir grubuna göre hem de bulunduğu coğrafi konuma göre yapılandırılmalıdır. Bu şekilde dar gelirlilere belli bir katkı sağlamış oluruz. Bundan önce Türkiye'nin neresinde olursa olsun belli rakama kadar herkese aynı ücret uygulanıyordu, bu kademeli ücretle beraber dar gelirlilerin bu zor şartlar altında durumunun düzelmesine yönelik en azından biraz daha ciddi bir adım atılmış olur" ifadelerini kullandı.
Tarihin en derin krizlerinden birinin yaşandığını belirten Yaşar, yaşanan bu krizin en çok asgari ücretliyi vurduğunu, vatandaşların adeta faturalara çalıştığını, yoksullukla birlikte yoksunluğun da arttığını söyledi.
EKMEK ALMAK LÜKS HALE GELDİ
Piyasaların adeta alt üst olduğunu söyleyen Milletvekili Yaşar, “Elektriğe yapılan yüzde 5-130 arası zam, doğalgaza son olarak gelen yüzde 25 zam, tüpe gelen yüzde 40 zam, köprülere-ulaşıma, vergi ve harçlara gelen yüzde 36 zam, buğdaya yapılan yüzde 33 zam ile vatandaşın gözünün feri söndü. Kaşıkla verilen kepçe ile alındı. Gelen elektrik ve doğalgaz zamları ile birlikte 4 kişilik bir ailenin elektrik faturası 210,6 TL'den 370,8 TL'ye çıktı. Aylık doğalgaz faturası ise illere göre değişmekle birlikte 212-244 TL aralığına yükseldi. Buna su, telefon ve internet faturaları da eklenince aylık fatura gideri toplam 1000 TL'yi buldu. Buğdaya gelen zam ile ekmek almak bile lüks hale geldi ” dedi.
FATURALAR BUNALTIYOR
Doların artması ile artan benzin fiyatlarının doların düşmesine rağmen halen artmaya devam ettiğini belirten belirten Yaşar, “Dolar’ın 18 TL’lerde olduğu dönemde benzin 9 TL civarında iken; 2 Ocak’ta Dolar: 13,30 iken benzin:13,00 TL oldu. Düşen dolar piyasada hiçbir şeyde karşılık bulmadı. Akaryakıt ve köprü geçiş ücretlerine yapılan tüm bu zamlar lojistik ve nakliye zamlarını da beraberinde getirdi. Akaryakıt, doğalgaz, elektrik gibi kalemlerdeki fiyat artışları üretim maliyetlerini doğrudan etkiledi. Bu da emtia fiyatlarının alıp başının gitmesine neden oldu. Çünkü piyasada istikrar ve güven kalmadı.Doğalgaz tarifelerinde minimum rakamları tespit ederken; soğuk bölgelerde, mesela Ağrı bölgesinde asgari ücretli birinin tükettiği doğal gaz miktarı ile Ege'deki asgari ücretli bir tüketicinin tükettiği doğal gaz miktarı arasında fark var. Bunlar hem gelir grubuna göre hem de bulunduğu coğrafi konuma göre yapılandırılmalıdır. Bu şekilde dar gelirlilere belli bir katkı sağlamış oluruz. Bundan önce Türkiye'nin neresinde olursa olsun belli rakama kadar herkese aynı ücret uygulanıyordu, bu kademeli ücretle beraber dar gelirlilerin bu zor şartlar altında durumunun düzelmesine yönelik en azından biraz daha ciddi bir adım atılmış olur" ifadelerini kullandı.