Samsun'un Çarşamba İlçesi'ne bağlı Eğercili Mahallesi'nde 'yeşil enerji' olarak ifade edilen Biokütle Enerji Santralleri'nden (BES) birini daha kurmakta olan Oltan Köleoğlu Enerji (OKE) tarafından toplumda yalan yanlış bilgilerle ve afişlerle algı yaratmaya çalışanlara yönelik açıklama yapıldı.
Açıklamada, doğayı kirleten fosil yakıtlardan ve termik santrallerden kurtulabilmek için 'yenilenebilir enerji kaynakları' arasında yer alan biokütle enerji santralerini, 'bacalarından zehirli gaz çıkaran' ya da 'çevreyi kirletenler' olarak lanse ederek, yanlış bilgilerle karalamaya çalışanlara tepki gösterildi. Bu tür çabaların ve yanlış yönlendirmelerin halk tarafından da artık kabul görmediği bildirildi.
AFİŞLERE TEPKİ GÖSTERİLDİ
Günümüzde 'filtre sistemi' ile çimento fabrikalarının bile çevreyi kirletmelerinin önüne geçildiğini kaydeden OKE, bahçelerde yakılan anızlar kadar bile zararlı olmayan BES'lerden birinin Çarşamba'da kurulmaması için sosyal medya üzerinden afişlerle adeta bir 'kara propoganda' yapılmaya çalışıldığına dikkat çekildi.

ÇORUM'DAKİ SANTRALİN ÇEVRESİNİ İNCELEYİN
Biokütle santralinin uzaktan yakından ilgisi olmamasına rağmen bazı çevreler tarafından 'aldatma amaçlı' olarak 'termik santralmiş' gibi imaj verilmeye çalışıldığının belirtildiği açıklamada, BES'in 'santralin zehir saçarak' etrafındaki sebze ve meyvelere zarar verdiğini iddia edecek şekilde hazırlanan afişlerin sosyal medya da yayınlanması üzerine, yöre halkının bunlara kanmaması için Çorum'un Mecitözü İlçesi'nde faaliyette bulunan santral ile çevresindeki meyve bahçelerinin görülmesi istendi.
KARA PROPAGANDADIR
Bilimsel araştırma kurumları ve uluslararası kuruluşlarının biokütle enerji santrallerini, 'temiz, yeşil ve yenilenebilir' olarak tanımladıklarına dikkat çekilen açıklamada, "Dünyada süratle artan örneklerine rağmen Samsun'da bazı çevreler tarafından bu santrallerin halkın gözünde zehir saçan ve ölümcül olarak empoze edilmeye çalışılması açık açık kara propagandadır. Bununla ilgili hazırladıkları kızıl afişler ise başlı başına toplumu aldatmaya yöneliktir. Çünkü kullandıkları ifadeler ve ibarelerin biokütle enerjisi ile uzaktan yakından ilgisi yoktur" denildi.
ÇOCUKLARI İSTİSMAR EDİYORLAR
Açıklamada, özellikle oksijen tüpüne bağlı çocuk fotoğrafları ile kararmış ciğer resimlerinin kullanıldığı afişlerle halkta biokütle enerji santralleri karşıtlığı yaratılmak istendiği vurgulanarak; "Bunlar tamamen yatırımı engellemeye yönelik maksatlı yayınlardır. Bu şekilde halkı korkuya sevk etmek çocuk ve sağlık sembollerini istismar etmek de suçtur. İnsanları kandırarak etkilemeyi hedef alan bu psikolojik operasyonların arka kısmında çok daha farklı hedefler ve gayeler olduğu da ortadadır. Bunu da zaten HDP milletvekilinin ağzından duyulmuştu" denildi.

DEVLETİN İTİBARINI ZEDELEMENİN PEŞİNDELER
Halkı istismar edip kalkan yaparken, sürekli yanlış ve kirli bilgiyi kamuoyuna servis edenlerin artık iyi bilinmesi ve bunlara fırsat verilmemesi gerektiği belirtilen açıklamada; "Çarşamba'nın dolayısı ile Samsun'un yatırımlardan mahrum kalmaması çaba gösterenler, hem istihdama, ham de köylünün yüz milyonlarca liralık ek gelirine darbe vurmaya çalışmaktadırlar. Bu davranışın arka planı devlet ve millet düşmanlığına kadar gider, gidiyor. Adeta; 'İnsanlar akciğer kanseri olacak. Ovada tarım yapılmayacak’ yalanının propagandası yapanlar halka; ‘Buna izin veren devlet sizin ölmenizi istiyor. Devlet sizin sağlığınızı umursamıyor’ algısı uyandırarak, Türkiye’nin itibarını zedelemenin peşindedirler" ifadesi kullanıldı.
Açıklamanın son bölümünde yalan yanlış bilgiler verip, çocukları da istismar edenler hakkında suç duyurusunda bulunulacağı da bildirildi.
Diğer yandan pandemi süreci ile birlikte 'yerli ve yenilenebilir enerji' kaynaklarının değeri daha da artarken, bu alanda elverişli imkanlara sahip Türkiye'nin bunlardan yoksun kalması için çaba sarfedenlerin de geri durmadıkları iddia edildi.
Açıklamada, doğayı kirleten fosil yakıtlardan ve termik santrallerden kurtulabilmek için 'yenilenebilir enerji kaynakları' arasında yer alan biokütle enerji santralerini, 'bacalarından zehirli gaz çıkaran' ya da 'çevreyi kirletenler' olarak lanse ederek, yanlış bilgilerle karalamaya çalışanlara tepki gösterildi. Bu tür çabaların ve yanlış yönlendirmelerin halk tarafından da artık kabul görmediği bildirildi.
AFİŞLERE TEPKİ GÖSTERİLDİ
Günümüzde 'filtre sistemi' ile çimento fabrikalarının bile çevreyi kirletmelerinin önüne geçildiğini kaydeden OKE, bahçelerde yakılan anızlar kadar bile zararlı olmayan BES'lerden birinin Çarşamba'da kurulmaması için sosyal medya üzerinden afişlerle adeta bir 'kara propoganda' yapılmaya çalışıldığına dikkat çekildi.

ÇORUM'DAKİ SANTRALİN ÇEVRESİNİ İNCELEYİN
Biokütle santralinin uzaktan yakından ilgisi olmamasına rağmen bazı çevreler tarafından 'aldatma amaçlı' olarak 'termik santralmiş' gibi imaj verilmeye çalışıldığının belirtildiği açıklamada, BES'in 'santralin zehir saçarak' etrafındaki sebze ve meyvelere zarar verdiğini iddia edecek şekilde hazırlanan afişlerin sosyal medya da yayınlanması üzerine, yöre halkının bunlara kanmaması için Çorum'un Mecitözü İlçesi'nde faaliyette bulunan santral ile çevresindeki meyve bahçelerinin görülmesi istendi.
KARA PROPAGANDADIR
Bilimsel araştırma kurumları ve uluslararası kuruluşlarının biokütle enerji santrallerini, 'temiz, yeşil ve yenilenebilir' olarak tanımladıklarına dikkat çekilen açıklamada, "Dünyada süratle artan örneklerine rağmen Samsun'da bazı çevreler tarafından bu santrallerin halkın gözünde zehir saçan ve ölümcül olarak empoze edilmeye çalışılması açık açık kara propagandadır. Bununla ilgili hazırladıkları kızıl afişler ise başlı başına toplumu aldatmaya yöneliktir. Çünkü kullandıkları ifadeler ve ibarelerin biokütle enerjisi ile uzaktan yakından ilgisi yoktur" denildi.
ÇOCUKLARI İSTİSMAR EDİYORLAR
Açıklamada, özellikle oksijen tüpüne bağlı çocuk fotoğrafları ile kararmış ciğer resimlerinin kullanıldığı afişlerle halkta biokütle enerji santralleri karşıtlığı yaratılmak istendiği vurgulanarak; "Bunlar tamamen yatırımı engellemeye yönelik maksatlı yayınlardır. Bu şekilde halkı korkuya sevk etmek çocuk ve sağlık sembollerini istismar etmek de suçtur. İnsanları kandırarak etkilemeyi hedef alan bu psikolojik operasyonların arka kısmında çok daha farklı hedefler ve gayeler olduğu da ortadadır. Bunu da zaten HDP milletvekilinin ağzından duyulmuştu" denildi.

DEVLETİN İTİBARINI ZEDELEMENİN PEŞİNDELER
Halkı istismar edip kalkan yaparken, sürekli yanlış ve kirli bilgiyi kamuoyuna servis edenlerin artık iyi bilinmesi ve bunlara fırsat verilmemesi gerektiği belirtilen açıklamada; "Çarşamba'nın dolayısı ile Samsun'un yatırımlardan mahrum kalmaması çaba gösterenler, hem istihdama, ham de köylünün yüz milyonlarca liralık ek gelirine darbe vurmaya çalışmaktadırlar. Bu davranışın arka planı devlet ve millet düşmanlığına kadar gider, gidiyor. Adeta; 'İnsanlar akciğer kanseri olacak. Ovada tarım yapılmayacak’ yalanının propagandası yapanlar halka; ‘Buna izin veren devlet sizin ölmenizi istiyor. Devlet sizin sağlığınızı umursamıyor’ algısı uyandırarak, Türkiye’nin itibarını zedelemenin peşindedirler" ifadesi kullanıldı.
Açıklamanın son bölümünde yalan yanlış bilgiler verip, çocukları da istismar edenler hakkında suç duyurusunda bulunulacağı da bildirildi.
Diğer yandan pandemi süreci ile birlikte 'yerli ve yenilenebilir enerji' kaynaklarının değeri daha da artarken, bu alanda elverişli imkanlara sahip Türkiye'nin bunlardan yoksun kalması için çaba sarfedenlerin de geri durmadıkları iddia edildi.